11 Ekim 2009 Pazar

SOĞAN FİYATLARI

Soğan fiyatları bu sene üreticinin yüzünü güldürecek gibi.bu yıl bir çuval soğan 20 tl civarında parekande olarak toptan ise 0.70 ila (700) 0.80 (800)kuruştan satılmaktadır toptan ufak ve iri soğan satılır

24 Eylül 2009 Perşembe

soğan fiyatları

Yeni mevsim soğan çıktı.Bu yıl soğan üreticinin yüzünü güldürecek gibi birçuval soğan 15 ila 20 tl arasında satılmaktadır.toptan nisteyenler olursa bize şu numaradan arayabilirler  uygun fiyetlarla toptan soğan satılır.

6 Nisan 2009 Pazartesi

soğan yetiştiriciliği

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ



GİRİŞ:



Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da yaygın olarak kullanılmaktadır.

Soğan genel olarak iki yıllık bir bitkidir. Birinci yıl yumru, ikinci yılda tohum oluşur. 100 gr. Soğanda 1.2 gr. Protein, 0.1 gr. Yağ, 8.9 gr. Şekerli maddeler, 8 gr. Su, 12 gr. Kuru madde, 30 mg. Kalsiyum ve 42 kalori bulunur.



İKLİM İSTEKLERİ:



Bitkinin erken gelişme devresinde serin havaya gerek vardır. Baş bağlama ve başın büyümesi için sıcaklığın fazla olması şarttır. Erken gelişme devresinde ortalama sıcaklık 12,8 ºC olmalıdır. Baş bağlamaya başladığı zaman 21 ºC, başın olgunlaşması için 24-27 ºC optimum sıcaklıklar istenir. Soğan bitkisi -8, -10 ºC sıcaklıklara dayanır.

Gün uzunluğu istekleri çeşitlere göre değişir. Erkenci çeşitler 10-12 saat, geççi çeşitler için 13-15 saat gün uzunluğu gereksinimi vardır. Akdeniz sahil kesimi için sonbahar ekimi yapılan yerlerde kısa gün soğanları seçilmelidir.



TOPRAK İSTEKLERİ:


Yeterli düzeyde bitki besin maddesi içeren hafif topraklarda yetişir. Kumlu-tınlı topraklar yanında humusça zengin killi-kumlu topraklarda iyi ürün alınır. En uygun toprak pH’sı 6-6,5’tur.





YETİŞTİRİLME TEKNİĞİ:



Soğan yetiştiriciliği üç şekilde yapılır.

1- Doğrudan tohum ekimi: aynı vegetasyon periyodunda 5-6 aylık bir dönemde başlar elde edilir.

2- Kıska (arpacık) ile yapılan yetiştiricilik: Bu çeşit yetiştiricilikte 1. yıl arpacıklar elde edilir. 2. yıl bu arpacıklar ekilerek baş elde edilir.

3- Fideyle yapılan yetiştiricilik: Süresi tohum ekimiyle olan yöntemle aynıdır. Aynı yıl baş elde edilir.



Ekonomik bakımdan en uygun yöntem doğrudan tohum ekimiyle olan yöntemdir. Makineli tarımı da uygundur. Bu yöntemle tarlada çok iyi toprak hazırlığı yapılması gerekir. Tarla sonbaharda 15-20 cm derinlikte işlenir. İşlemeden önce dekara 2-4 ton yanmış ahır gübresi atılır. Akdeniz bölgesi içi tohum ekim tarihi 15 ağustos’tan 15 ekime kadar olan dönemdir. Ekimden önce toprak tava gelir gelmez yüzlek işlenir. Toprak kültivatör, tırmık ile iyice parçalanır, sonra bastırılır ve tohum ekilir. Ekim sırasında 500 gr/da tohum kullanılır. Pnömatik mibzerle ise 200 gr/da tohum kullanılmaktadır. Ekim sırasında toprak sıcaklığının 10-12 ºC olması gerekir. Bitki sıra aralığı 20-30 cm olmalıdır. Bitkiler 10 cm yüksekliğe geldiğinde sıra üzeri mesafeyi ayarlamak için elle seyreltme yapılır. Sıra üzeri mesafe 2-3 cm, iri çeşitlerde 5 cm olmalıdır. Yabancı otlara karşı da ilaçlı mücadele yapılmalıdır.







GÜBRELEME:



Dekardan 4-6 ton baş soğan alabilmek için dekara 15 kg saf azot, 10 kg saf fosfor, 15 kg saf potasyum gereklidir. Fosforun tümü, azot ile potasyumun 1/3’ü ekimde taban gübresi olarak verilir. Geriye kalan azot ve potasyumlu gübrelerin bir kısmı ekimden 1 ay sonra, diğer kısmı da baş oluşturma döneminde verilir. Gübrelemede azotun fazla kullanılması iriliği artırır. Ancak soğanın içi fazla azot kullanımında kof olur, dayanıklılığı azalır ve geççiliğe neden olur.



BAKIM İŞLERİ:



ÇAPALAMA:

Dikimden başlayarak 10-15 cm boydan sonra ot alma ve toprağı kabartma amacıyla 1. çapa yapılır. Bitkinin gelişme durumuna göre 3-4 çapa yapılabilir.



SULAMA:



Soğan yetiştiriciliğinde vegetasyon dönemi içinde yeterli yağış varsa (450-500 mm) sulamadan da yetiştirilebilir. Aksi halde sulama yapılmalıdır. En uygun sulama yöntemi yağmurlamadır. 1-2 sulama yeterlidir. Baş olgunlaştırma döneminde sulama yapılmamalıdır.



TAZE SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ:



Daha çok kıska ile yetiştiricilikte taze soğan elde edilir. Daha kısa sürede hasada ulaşılır. Aralık ve mesafeler 15-20 cm sıra arası 1-2 cm sıra üzeri olmalıdır.





HASAT:



TAZE SOĞANDA HASAT:



Soğanlar 1-2 cm çapını aldığı zaman sökülür. Üst yaprakları temizlenip kökleri yıkanır. Demetlenerek pazarlanır.



KURU SOĞANDA HASAT:



Hasattan 1-1,5 ay önce kuru maddenin artırılması için sulama kesilmelidir.

Soğanlar belli bir büyüklüğü alıp yaprakları sararmaya başladığı an üst kısmı kırılarak yatırılır. 15-20 gün sonra soğanların dış yaprakları tamamen kurur, soğanlar sökülüp çıkarılır. Toprak yüzünde 5-10 gün tutarak güneşte kurutulur. Soğanın sökümü elle çapa kullanılarak yapılır. Hasat edilen soğanların üst kuru sapları kopartılır. Turfanda pazarlanan soğanlarda kurutma yapılmaz.



SOĞANDAGÖRÜLEN HASTALIKLAR:



Mildiyö,soğan sürme hastalığı.



SOĞANDA GÖRÜLEN ZARARLILAR:



Soğan sineği, soğan sap nematodu.







Hastalık ve zararlılarla mücadelede daha geniş bilgi için İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerine müracaat edilmesi gerekmektedir.





KAYNAKLAR:



- GÜNAY A.1983. Özel Sebze Yetiştiriciliği Cilt II, A.Ü. Ziraat Fak.

soğan ekimi

T.C.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI

Atatürk Bahçe Kültürleri

Merkez Araştırma Enstitüsü



Çiftçi Broşürü
SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ



Uz. Gülay BEŞİRLİ

YALOVA-2002





Yemeklere lezzet ve tat vermesi bakımından vazgeçilemeyen bir sebze olan soğan, metabolizma düzenleyici ve mikrobik hastalıklara karşı bağışıklık sistemini düzenleyici etkileri ile önemli bir tıbbi bitkidir.

YETİŞTİRME İSTEKLERİ

Soğan yetiştiriciliğinde sıcaklık ve gün uzunluğu iki önemli faktördür. Soğan sıcağa karşı toleranslı bir sebze olmasına karşılık, iklimi serin olan yerlerde daha verimlidir. Bu dönemde ortalama sıcaklık isteği 12-13 0C’dir. Soğan, baş bağlamaya başladıktan sonra daha yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyar. Bu dönemdeki sıcaklık isteği 18-20 0C olan soğanın başların olgunlaşması aşamasında istemiş olduğu optimum sıcaklık 23-27 0C’ye yükselir. Başın gelişmesi için gerekli olan diğer bir iklim faktörü gün uzunluğudur. Baş oluşumu aşamasında kısa gün çeşitleri 8-10, orta gün çeşitleri 10-12 ve uzun gün çeşitleri ise 13-15 saat gün uzunluğu ister.

TOPRAK İSTEĞİ VE GÜBRELEME

Soğan ekilecek tarla, sonbaharda bir ya da iki defa orta derinlikte sürülüp kesekli olarak bırakılmalıdır. Ekim mevsiminde, toprak tava geldiği zaman diskaro ve tırmık geçirilerek, kışın yağış ve donlarıyla dağılan kesekler düzlenmeli ve ekim yapılmalıdır. Sonbahar ekimine uygun olan kısa gün soğanları için toprak işleme daha önce yapılmalıdır. Soğan üretiminde çiftlik gübresi bir önceki ürüne verilmelidir. Uygulanacak sentetik gübre miktarı toprak analizleri ile belirlenmelidir. Önerilen azottun yarısı ile fosfor ve potasyumun tamamı ekim öncesi 8-10 cm derinliğe uygulanmalıdır. Kalan azot ise bitkinin 8-10 yapraklı olduğu dönemde verilmelidir. Azotlu gübre olarak sülfatlı olanlar tercih edilmelidir.

YETİŞTİRİCİLİK

Soğan üretimi, 3 farklı metotla yapılır. Bunlar; doğrudan tohum ekimi, arpacık (kıska, güğer) ile üretim ve fide ile üretimdir. Fide ile üretim pahalı olduğu için pek kullanılmaz. Tohumla doğrudan baş soğan üretiminde çeşit seçimi oldukça önemlidir. Ekim zamanı; çeşidin kısa gün, orta gün ya da uzun gün çeşidi olup olmadığına göre değişir. Kısa gün soğan çeşitleri için en uygun tohum ekim zamanı; 10 Eylül-10 Ekim tarihleridir. Orta gün ve uzun gün soğan çeşitlerinde tohum ekim zamanı ise Ocak-Mart aylarıdır. Tohum ekiminde mibzer kullanılmalıdır. Elle serpme yöntemi ile ekim yapıldığında birim alana gerekli olan tohum miktarı 1-1.5 kg iken pinomatik mibzer kullanımında ise 350-500 g'dır. Tohum ekim derinliği 1-1.5 cm olmalıdır. Ekim mesafeleri, sıra arası 15-20 cm ve sıra üzeri 5-8 cm bırakılmalıdır. Direk tohumdan baş bağlayan çeşitlerde bir yıl içerisinde baş soğan üretimi gerçekleştirilebilir iken, arpacık ile üretilen çeşitlerde bu süreç iki yıldır. Arpacık üretimi için seçilen toprak bu işe uygun olmalı, tohum ekiminden 3-4 ay önce 15-20 cm derinliğinde işlenmelidir. Arpacık üretimi amacıyla genellikle 120 cm genişliğinde tahtalar hazırlanır. Tahtalar arası mesafe ise 40 cm olmalıdır. Şubat-Mart aylarında tohum ekimi yapılır. Tohumlar ya dikkatlice elle serpilir ya da çiziye ekilir. Çiziler arası 5-6 cm mesafe bırakılmalıdır. Dekara gerekli olan tohum miktarı 2-3 kg’dır. Tohum ekiminden 5-6 ay sonra arpacıklar hasat edilir. Hasat zamanı, yaprakların sararmasından anlaşılır. Hasat, kuru havada yapılır ve toplanan arpacıklar 2-3 gün kurutularak uygun şartlarda depolanırlar. Bir dekar alandan uygun şartlarda 1-1.5 ton arpacık elde edilir. Arpacık ile üretimde en uygun mesafe sıra arası 25 cm ve sıra üzeri 10-12 cm’dir. Baş soğan üretiminde kullanılacak arpacıklar 1.0-1.8 cm çapında olmalıdır. Dekara gerekli olan arpacık miktarı 35-40 kg’dır. Soğan yetiştiriciliği, ticari olarak geniş alanlarda yapılıyor ise; yabancıot kontrolünün herbisitler ile yapılması ekonomik olmaktadır. Ancak, herbisit uygulamasının yapılacağı bitki gelişim aşamalarına dikkat edilmelidir. Herbisitler önerilen dozlarda kullanılmalı ve toprakta kalıntı bırakmayanlar tercih edilmelidir.

HASAT

Hasat zamanının tespiti, en pratik olarak, bitkilerin toprak üstü aksamlarının üçte ikisinin kurumuş olması ve tarladaki bitkilerin %80'inin bu duruma gelmesi ile anlaşılır. Hasat, küçük üretim alanlarında elle yapılır. Büyük işletmelerde ise, bu amaç için geliştirilmiş olan makinalardan yararlanılır. Hasat edilen soğanlar ya tarlada ya da kurutma odalarında kurutulur. Tarlada 3-4 gün kurutulan soğanlar gölge yerlere alınarak burada kurutma işlemine devam edilir. Kurutma odalarında, yığın yüksekliği 30 cm'yi geçmemeli ve sık sık havalandırma yapılmalıdır.

25 Şubat 2009 Çarşamba

SOĞAN SUYUNUN FAYDALARI

SOĞAN SUYUNUN FAYDALARI

Günümüzün yorucu şartları altında kendinizi iyi hissetmek için Mısırlı, Fransız, Çinli ve hatta Japonlar'ın geleneksel besin maddelerini kullanarak, zindeliğinize yeniden kavuşmanız mümkün. Örneğin Fransızlar gün boyu zindelik amaçlı her sabah bir parça soğan tüketirdi. Araplar ise daha genç ve sağlıklı görünebilmek için soğan suyunu balla karıştırarak gün boyunca içerlerdi. Yüzyıllardır Avrupa'dan Mısır'a, eski Roma'dan Çin'e ve hatta Japonya'ya kadar birçok ülkede tedavi amaçlı kullanılan sarmısak da; mide asidini düzenleyip, sindirime yardımcı oluyor ve kan akışını hızlandırıyor. İçerdiği maddeler sayesinde derinin kendini yenilemesini hızlandıran safran ise sağlıklı ve canlı bir görüntüye sahip olmanıza yardımcı oluyor. Demir ve çinko bakımından çok zengin bir besin maddesi olan midye; oksijeni hücrelere taşıyor ve metabolizmanın gelişmesini sağlıyor. Ayrıca midye, 18 mikrogram B12 vitamini içeriyor. Çikolata; enerji ve mutluluk veren en özel besin maddelerinden biri olmayı sürdürüyor. Çikolata, rahatlama duygusunun yanı sıra olaylara daha olumlu bakma hissi uyandırıyor.


Kaynak SABAH
29 Mart 2009 Tarihinde yapılacak olan mahalli İdareler genel Seçimlerine esas olmak üzere geçici aday listeleri (Bağımsız adaylar dâhil) aşağıya çıkartılmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi Belediye Başkan Adayı : Mustafa SAATCI, İl Genel Meclisi Üyeliği Seçimleri Geçici Adayı : Satılmış YILMAZ, Bilal AKKAYA, Ahmet ÇAYLİ, İrfan ERTÜRK, İbrahim AL, Hüseyin KARAKUŞ Belediye Meclisi Üyeliği Seçimleri geçici Aday Listesi:Teyfik ÇAKICI, Sadık ÇOLAK, İsmail ÇETİN, Murat TERZİ, Fadime DEMİREL, Abdulaziz BİLGEN, Ömer KARAKAYA, Cevat KARADUMAN, Mevlüt DÖNMEZ, Muharrem ÖKER, Celal ADEM, Satılmış KARAKAYA, Muttalip ÜÇOK, Serap DURSUN, Mustafa EJDAR, Ahmet ÇİNTAŞ, Mustafa ŞEKER, Muhammet ÜZGÜN, Mustafa KARAKAYA, Ali ÇALIŞAN, Satılmış KAYA, Cemal AKKAYA (kontenjan) Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan Adayı :Mustafa YÜKSEL İl Genel Meclisi Üyeliği Seçimleri Geçici Adayı Ali OTTAN, İbrahim YILDIZ, Hamza AYDIN, Belediye Meclisi Üyeliği Seçimleri geçici Aday Listesi : Hasan DUMAN, Muammer CULDUZ, Zehra TESLİM, Mehmet Ali KIRICIOĞLU, Orhan ÇAYAN, Muharrem KARATEPE, Ali GENÇ, Hüseyin AÇANGÜL, Hüseyin ALPASLAN, Gülşen ÖZDEMİRCİOĞLU, Rüştü KILIÇASLAN (Kontenjan) Demokratik Sol Parti Belediye Başkan Adayı : Dursun KAPLAN, İl Genel Meclisi Üyeliği Seçimleri Geçici Adayı : İbrahim CESUR, Menderes SOLAK, Hüsnü BAYBURT, Belediye Meclisi Üyeliği Seçimleri geçici Aday Listesi :Ahmet UĞURLU, Engin YARAR, Kazım KILIÇ, Hüseyin KİZİR, Kemal ZEYTÜNLÜ, Kasım FEDAKAR, Sehlan KURŞUN, İsmail ZEYTÜNLÜ, Suat GÜPÜR, Aşır ARDUÇ, Abdullah SELÇUK, Kerim FURAT (Kontenjan), Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Başkan Adayı : Mevlüt KALELİ, İl Genel Meclisi Üyeliği Seçimleri Geçici Adayı : Salim YAMAN, Mustafa OKYAY, Elvan ATINTAŞ, Belediye Meclisi Üyeliği Seçimleri geçici Aday Listesi : Feyzullah ÜZGÜN, Nurettin UYSAL, Ahmet Bünyamin ÖZKESKİN, Mustafa İĞCİ, İsmail GÜN, Halit ERBAŞ, Salim COCİ, Hasan Hüseyin TAHMAS, Necmettin YALÇIN, İsmail CANAN, Durmuş KALELİ, Halil AKGÖZ, Ahmet BAYKUŞ, Ferhat DURAK, Abdullah TERZİ, Tuğrul ÇİMİR (Kontenjan) Sadet Partisi Belediye Başkan Adayı :İsmail UYSAL,İl Genel Meclisi Üyeliği Seçimleri Geçici Adayı : Salih ÇAKAN, Belediye Meclisi Üyeliği Seçimleri geçici Aday Listesi : Ahmet TEKEOĞLU, Hami KARAKAYA, Affan İNOĞLU, Murat ÇİNTAŞ, Kemal SARITAŞ, Enver MUTLU, Murat TOKATLI, Nusrettin BATAL, Suha ÖZBAŞAR, Mustafa YİĞİTOĞLU (Kontenjan) Bağımsız Türkiye Partisi Belediye Başkan Adayı : Nurcan ŞAHİN, Bağımsız Belediye Başkan Adayı : İsmail Hakkı KARGILI, Anavatan Partisi İl Genel Meclisi Üyesi Adayı : İlhami KAYAİşçi Partisi İl Genel Meclisi Üyesi Adayı : İlyas KARABIYIK, Büyük Birlik Partisi İl Genel Meclisi Üyesi Geçici Adayı : Efrahim EROL Millet Partisi İl Genel Meclisi Üyesi Geçici Adayı : Hüseyin ŞAHİN Türkiye Komünist Partisi İl Genel Meclisi Üyesi Geçici Adayı : Pınar DİNÇ, Demokrat Parti İl Genel Meclisi Üyesi Geçici Adayı Musa CEYLAN Bağımsız Türkiye Partisi İl Genel Meclisi Üyesi Geçici Adayı : Sema ATEŞ, Bağımsız İl Genel Meclisi Üyesi Geçici Adayı : Kadir TİRYAKİ

Haber:www.gumushacikoyhaber.com

GÜMÜŞHACIKÖY TARİHÇESİ

Tarihçe

İlçe merkezi 1891 yılına kadar Gümüş’e ait ve “HACIKÖYÜ” adıyla anılan bir bucak iken, 1890 yılında belediye 1892 yılında ilçe merkezi olmuş ve GÜMÜŞHACIKÖY adıyla anılmaya başlanmıştır.

Coğrafi Yapı ve Ulaşım

İlçenin yüzölçümü 653 km², rakımı 810 metredir. Amasya’ya 70 km., Merzifon’a 18 km, Hamamözü’ne 23 km ve Osmancık’a 35 km uzaklıktadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ilçe merkezinde ılıman ve yağışlı, yüksek kesimlerde soğuk ve kar yağışlı olarak geçer.

İlçe Merkezi Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesini İstanbul’a bağlayan Devlet karayolu üzerinde kuruludur.

Nüfus ve İdari Yapı

2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre Gümüşhacıköy ilçe merkezi nüfusu 14.057, Belde ve köyler 15,718 olmak üzere toplam 29.795 nüfus mevcuttur.

İlçeye bağlı 42 köy, İlçe merkezinde altı ve Gümüş beldesinde altı mahalle mevcuttur.

Ekonomik ve Sosyal Durum

İlçe Merkezi Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesini İstanbul’a bağlayan Devlet karayolu üzerinde kurulu olmakla birlikte ekonomik hayat canlı değildir.

İlçe ekonomisi büyük oranda tarıma dayanmaktadır. Tarım alanları 14,750 hektar olup bunun 6,300 (% 43’ü) hektarı İlçede bulunan Balıklı, İmirler ve Çitlibağlıca sulama göletleri ile sulanabilmektedir. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, yulaf ve mercimek ile şeker pancarı, tütün, soğan ve haşhaş’tır. Tütün ve şeker pancarında kota uygulaması nedeniyle, alternatif tarım olarak seracılık, kültür böğürtleni, ahududu ve meyvecilik üretimi artmıştır. 2004 yılı verilerine göre 14840 adet büyükbaş ve 19620 adet küçükbaş hayvan mevcuttur.

İlçede 164 kişinin istihdam edildiği TEKEL Yaprak Tütün İşletmesi, 3 adet un fabrikası ve yeni faaliyete başlamış 1 adet tekstil atölyesi bulunmaktadır.

İlçe Merkezinde içme suyu ve kanalizasyon yeterli olup, ilçe merkezinden geçen dere ıslahı çalışmaları devam etmektedir. Bağlı belde ve köylerde elektrik, su ve telefon yeterli olup, tüm köy yolları asfaltlanmıştır

Eğitim, Kültür ve Sağlık

İlçe merkezinde 1 Genel Lise, 1 Çok Programlı Lise (bünyesinde kız meslek lisesi), 1 İmam Hatip Lisesi, Sağlık Meslek Lisesi ve Anadolu Lisesi olmak üzere toplam 5 lise, 8 ilköğretim okulu ve köylerde 9 birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okulu vardır. Bu okullarda toplam 4,320 öğrenci mevcuttur.

İlçe merkezinde 50 yataklı Devlet Hastahanesi ve bir sağlık ocağı, Gümüş beldesinde ve Saraycık köyünde birer Sağlık Ocağı bulunmaktadır.

Tarihi Değerler

Yörgüç Paşa Camii

Gümüş Beldesi merkezindedir.1429 yılında Yörgüç Paşa tarafından yaptırılmıştır. İlk yapılışı yarı ahşap olduğu bilinen yapı 1560 yılında yeniden ve kârgir olarak inşa edilmiştir. Yörgüç Paşa Vakfından olan cami zaman içerisinde bir çok tamirat görmüş 1939’da meydana gelen depremde gördüğü hasar üzerine 1946 da yeniden yapılmıştır.

Boyuna dikdörtgen plan şemasına sahiptir. İç mekan dört dikdörtgen ayak üzerinde, orta bölümde arka arkaya üç kubbe, yanlarda tonoz örtülüdür. Beden duvarları yarı hizaya kadar derzli moloz taştan ve yukarı kısımları sıvalı ve kirpi saçaklıdır. Cami giriş cephesi altı sütunlu, beş kemerli, ahşap kiriş üzerine düz ahşap tavanla örtülüdür.

Avluda yer alan şadırvan ise üzerinde bulunan bir kayıtta 1903 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

Maden Camii

Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Beldesi’ndedir. 1800’lü yıllarda kilise olarak yaptırılmış daha sonraları camiye çevrilmiştir .Doğu-batı yönünde tümüyle dikdörtgen planlıdır. İç mekan üç sahına bölünmüş olup; ahşap süslemelerinin tümü, kiliseden çevrilen caminin orijinal süslemeleridir.

Cephe duvarlarının köşeleri silme taş, beden duvarları normal taş örgülüdür. Son cemaat yeri, batıdadır. Dört sütun üzerine oturan üç adet kubbeyle örtülüdür. Ana mekanın çatkısı ise alaturka kiremitle kaplı olup üç sıra kirpi saçaklıdır.

Haliliye Medresesi

Gümüşhacıköy İlçesi, Gümüş Beldesi’nde yer almaktadır. Çelebi Sultan Mahmed’ in Gümüş Madeni Emirliği’ne tayin ettiği Halil Paşa tarafından 1415 yılında yaptırılmıştır. Dikdörtgen avlunun etrafını ahşap ve sivri kemerli, düz tavanlı revaklar çevirmekte olup, arka kısımlarda medrese odaları ve dershaneler sıralanmaktadır.

Gümüşhacıköy Bedesteni

İlçe merkezinde, Köprülü Camiinin güneyinde yer alır. Köprülü Mehmet Paşa tarafından 1660 yılında kendi adına camiinin külliyesi olarak yaptırılmıştır. Doğu-batı yönünde ince uzun dikdörtgen planlıdır. Dört kapılı yapının özellikle meydana bakan kapısı diğerlerine göre daha özenli olup üzerine 1900 yılında Yanyalı Mustafa Paşa’nın oğlu Ali Rıza Bey tarafından saat kulesi ilave edilmiştir.

Arada uzun dikdörtgen iki yanına sıralanmış beşik tonoz örtülü dükkanlardan oluşmaktadır. Avluya bakan cepheler her bölümü oluşturan yüksek sivri kemerler ve bunların aralarındaki payandalarla süslüdür.Üst kısımda cephe boyunca payandaların çevresini de dolaşarak uzanan derin silmeler iç mekana ayrı bir görünüm ve hareket kazandırmıştır.

Zamanla yapılan restorasyonlar sonucu kısmen değişikliğe uğrayan bedestenin giriş kapılarındaki kırmızı-beyaz kemer örgüsü dikkat çekmekte olup yapıya ayrıca renk katmıştır.1900’lerde yapılan saat kulesinin yıkılması üzerine yerine bugünkü kulelerin yapıldığı bilinmektedir.

Soğan, her derde deva

Soğan, her derde deva

Kansere karşı bile etkili olan soğanın faydaları saymakla bitmiyor. Her mutfakta olması gereken soğanın yararları ise şöyle:

Samsun Devlet Hastanesi Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, özellikle kırmızı soğanın güçlü bir sağlık koruyucu olduğunu açıkladı.

Kansere karşı önemli bir koruma sağlayan antioksidan etkili quarcetin açısından en zengin besinlerden olan soğanın, enfeksiyonlardan koruma gücü olduğu hatırtatan Dr. M. Emin Dinççağ, "Her mutfakta bulunması zorunlu olan soğanın birçok türü vardır.

En makbulü genelde çiğ yenen kırmızı soğandır. Kırmızı soğanda "flavanol" maddesi bulunur. Dolama hastalığına, sıcak külde közlenmiş kuru soğanın zarını çıkarıp sarmak sancıyı alır ve dolamayı olgunlaştırır.

Başağrısına, bir baş soğan ince kıyılarak haşlanır ve haşlanmış soğan, bir tülbent arasında alına bağlanırsa, ağrıyı dindirir. Şeker hastalığında, bol soğan yemek çok şifalıdır. Kalp krizi riskini azaltmak için içerisinde flavanol maddesi bulunan kırmızı soğandan her yemekte çiğ olarak biraz yemekte fayda vardır.

Vücuda batan ve içinde kalan bir maddeyi atmayı kolaylaştırmak için bir baş soğan sıcak külde közlenir, yarılır ve içine biraz beyaz sabun kıyılır ve bu yaranın üzerine sarılırsa vücudun içinde kalan yabancı cismin atılmasına yardımcı olur. Güzellik için, soğanla saçlar için bir kepek ilacı da yapılır. Üç baş kuru soğan ince ince kıyılır.

Bir bardakta tuvalet ispirtosuyla bir hafta bekletilip, sonra bu losyon bir şişeye süzülür. Saçlarınızı 1 litreye bu losyondan 3-4 damla ölçüsüyle hazırlayacağınız su ile yıkamak kepeği önler. Ancak bu küre bir hafta devam etmek gerekir" dedi.

8 Ocak 2009 Perşembe

VAY HALİMİZE

Soğanın Fiyatı Düşünce Kamyonlarla Çöpe Atılıyor

Amasya'nın Suluova ilçesinde hasat döneminde 25 YKr'a alıcı bulan soğan şimdilerde 5 YKr'a zor satılıyor. Hasat döneminde ihracat olduğu için satılan soğan şimdi alıcı bulamıyor. İhracat olacak diye ürününü depolara koyan çiftçilerin ellerindeki soğanlar çürümeye başladı.

Amasya'nın Suluova ilçesinde hasat döneminde 25 YKr'a alıcı bulan soğan şimdilerde 5 YKr'a zor satılıyor. Hasat döneminde ihracat olduğu için satılan soğan şimdi alıcı bulamıyor. İhracat olacak diye ürününü depolara koyan çiftçilerin ellerindeki soğanlar çürümeye başladı.

Suluova Kaymakamı O. Aslan Canbaba, soğanda bu yıl ihracat olmadığına değinerek, "Soğan geçen yıl para etmesinden dolayı bu yılda çiftçilerimiz soğanını bekletti. Beklenildiği gibi ihracat olmadığı için çiftçimiz ürününü dökmek zorunda kaldı." dedi.

Canbaba, ayrıca Suluova'da üretim fazlası ürün olduğunu belirterek, "Gelecek yıl için çiftçilerimizin bir kısmını silajlık mısır ekimine yönlendirdik, birde salçalık domates üretimi ile ilgili deneme üretimi yapıyoruz, bu tutarsa seneye salçalık domates üretimine yönlendireceğiz, bunun için organize sanayi bölgemizde bir fabrika kurmayı düşünüyoruz. Soğanlar köylerimizde belirlenen yerlere dökülüyor, çevre kirliliğini önlemek için dökülen yerlerin üzerine toprakla kapatıyoruz. Bu yerlerin dışına soğan dökenlere ceza yazılıyor" şeklinde konuştu.

Suluova Soğan Üreticileri Birliği Başkanı Erol Özarslan ise; "5-6 yıl önce ülkemizde üç dört yerde soğan üretimi yapılıyordu. Şuan ise 43 yerde soğan üretimi yapıldığı için üretim fazlası ürün ortaya çıktı. İlçemizde üretim fazlası ürün var, geçen yıl sezon iyi geçmişti, bu yılda iyi geçecek, ihracat olacak umuduyla çiftçi ürününü depoya koydu, soğan fiyatı artacak diye ürünü alıp depolarına koyan depocularında mal ellerinde kaldı" dedi.

Gelecek sezon için çiftçileri bilinçlendirme çalışmalarını başlattıklarını dile getiren Özarslan; "Artık çiftçilerimiz daha bilinçli üretim yapacak, biz yaptığımız projelerle Avrupa Birliği'nden (EURO CAP) belgesi alacağız, çiftçilerimiz ilaçlamalarını mühendis kontrolünde yapacak. Üründe hiçbir şekilde ilaç kalıntısı olmayacak. Ürettiğimiz ürün için birde paketleme tesisi kurmayı düşünüyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Suluova Ziraat Odası Başkan Vekili Mustafa Öz ise Suluova'da geçen sezon 30 bin dönüm alana soğan ekildiğini ve 120 bin ton ürün elde edildiğine dikkat çekerek, "Bu ürünün yüzde 50'si ancak satılabildi. Bir önceki yıl böyle olmadı, bu yıl soğan tarlada iken 25 kuruşa gidiyordu, tabi o zaman hepsini satamadık, depolara koyduk, depolarımızda soğuktan dolayı çürüdü. Çiftçilerimiz şuan ne yapacağını bilmiyor" dedi.

Soğan üreticisi Hayati Koca ise; soğanı 5 YKr'a zor satabildiklerini belirterek, "İlk zamanlar soğan 25 kuruşa gidiyordu, tabi o zaman ürünün hepsini satmak mümkün değildi. Üretici ürünü depoya koyması gerekiyor, depoya konulan ürünler kışın uzun ve sert geçmesinden dolayı dondu. Havaların ısınması ile depolarda bulunan ürünler çürümeye başladı. Çiftçimiz elindeki ürünü çıkarmak istedi ve alıcı bulamadı, fiyat buraya kadar düştü. Üreticiye bir kilo soğanın maliyeti 15 yeni kuruş, çiftçiler sırf depo temizlensin diye elindeki ürünü çıkarmaya çalışıyor. Çiftçinin elindeki soğanı depodan alıp çöpe dökecek mazot parası yok, artık zarar karı düşünmüyorlar sadece depolarını boşaltmaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.

Yüz ton soğanın on tonunu ancak satabildiğini belirten çiftçi Lütfü Acar ise şunları söyledi: "Böyle giderse her yer soğan çöplüğüne dönecek. Ben doksan ton soğanı döktüm. Öyle bir hale geldik ki soğanımızı dökecek ne mazot parası nede çalıştıracak işçi parası bulamıyoruz. Her yere soğanı dökemiyoruz, çevre kirliliği yaptığı için ceza yazıyorlar, muhtarların göstermiş olduğu yerlere döküyoruz"

SOĞANCININ HALİ

Yozgatlı soğan üreticisi maliyetlerin yüksek olduğunu mahsulün para etmediğini ileri sürüyor. Tarladaki soğanlarını söktürmek ve satışa hazırlamak için günlük 20YTL'ye ırgat tutan soğan üreticileri, 40 ile 45 kilo arasında gelen bir çuval soğanı 7 YTL'ye veriyor.

Soğancının gözü yaşarıyor
YOZGAT(CİHAN)
Yozgatlı soğan üreticileri fiyatların düşük olması nedeniyle emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçi. Soğan hasadına devam eden üreticiler kilosu 18 kuruş olan soğanı zararına tüccarlara toptan veriyor. Önceki yıllarda da para etmediği için ırmaklara dökülen soğan bu senede üreticinin elinde kaldı. Geçimini soğancılıktan sağlayan birçok üretici maliyetlerin yüksek olmasına rağmen soğanın para etmediğini ileri sürüyor. Tarladaki soğanlarını söktürmek ve satışa hazırlamak için günlük 20YTL'ye ırgat tutan soğan üreticileri, 40 ile 45 kilo arasında gelen bir çuval soğanı 7 YTL'ye veriyor.

Yozgat'ta birçok kişinin geçim kaynağı olan soğan bu senede yüz güldürmüyor. Aydıncık ilçesinde soğan üreticiliği yaparak geçimini sağlayan Ekrem Uylu (35) isimli çiftçi soğan fiyatlarının maliyetleri karşılamadığını söylüyor. Ekiminden hasadına kadar birçok gidere katlandıklarını ancak yinede emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirten Uylu şöyle konuştu: "Hiçbir soğan üreticisi emeğinin karşılığını alamıyor. Soğan çuvalının boşu bile 18 kuruş. Mazotu, gübresi, çapası, sulaması, işçisi derken soğan maliyetleri aldı başını gidiyor. Bu fiyatlarla üreteci perişan durumda. Günlük 10 işçi çalıştırıyorum. Bir işçinin maliyeti 20 YTL. Soğanın kilosu 18 kuruş. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Yapacak başka bir iş olmadığı için mecburen yapıyoruz. "Ektiği soğanların hasadı için 5 işçi çalıştıran Sultan Ardıç (45) ise bir kilo soğanın bir ekmek almaya yetmediğini söyledi. Çiftçilerin zor durumda olduğunu belirten Ardıç, "Biz soğan yetiştirmek için nisan ayında başlayıp Eylül ayına kadar çalışıyoruz. Birçok zahmete katlanıyoruz. Bir kilo soğan parası ile bir ekmek bile alamıyoruz. "diye konuştu.

Yıllardır geçimini soğan üretimi yaparak sağlayan İlyas Erdoğan(55) isimli üreticide 1 kilo soğanın üretim maliyetinin 30 kuruş, satış fiyatının ise 20 kuruş olduğunu kaydetti. Soğanın son yıllarda para etmediğinin altını çizen Erdoğan, yapacak başka bir iş olmadığı için mecburen soğancılık yaptıklarını anlatarak konuşmasını şöyle tamamladı: "Yıllardır soğan üreticiliği yapıyorum. Son yıllarda üretici soğandan para kazanamıyor. Soğanın maliyeti 30 kuruş, satış fiyatı ise 20 kuruş. Bir saat sulama yapmak için belediyeye 12 YTL ödüyoruz. Ekiminden tutun, hasadının yapılmasına kadar aylarca tarlalardayız. Emeğimizin karşılığını kesinlikle alamıyoruz. Toptancılar geliyor zararına tarladaki tüm ürünleri veriyoruz. Ancak yöremizde başka ürün yetişmediği için mecburen soğancılık yapıyoruz. "

20.09.2007


Soğan üreticinin yüzünü güldürmedi
Soğan üreticinin yüzünü güldürmediAmasya'da, üretimin fazla olması nedeniyle büyük bölümü üreticilerin elinde kalan soğanların, alıcı olmadığı için çürümeye terk edildiği belirtildi.

Edinilen bilgiye göre, önemli soğan üretim merkezlerinden Amasya'da bu yıl yaklaşık 370 bin ton üretim gerçekleşirken, bunun büyük bölümü üreticinin elinde kaldı.

Amasya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Baş, geçen yıla oranla daha çok alanda soğan ekimi yapıldığını ve daha çok ürün alındığı belirterek, ''Bu yıl ihracatın da beklenen kapasitede yapılmamasından dolayı ekonomik krizi soğan sektöründe de yaşadık'' dedi.

Baş, fiyatın düşmesine rağmen alıcısı olmayan soğanların çürümeye terk edildiğini kaydetti.

Üreticiden kilosu 12 ile 17 YKr'den alınan kuru soğan, pazar ve marketlerde kilosu 35 YKr'den alıcı buluyor.

Suluova ilçesi Harmanağlı Köyü Muhtarı Mustafa Kaya da, 100 dönümlük tarlasında soğan üretimi yaptığını, bu yıl ihracatın olmaması ve maiyetlerin yüksek olmasının soğan üreticisini zarara uğrattığını söyledi.

Kaya, birçok üreticinin ürününün yarısını depoda, yarısını da tarlada bırakmak zorunda kaldığını anlattı.



BU DA OLDU''AĞLATMAYAN SOĞAN ''

Ve bilim bunu da yaptı. Ağlatmayan soğan üretildi...
Yeni Zelandalı ve Japon bilim insanları, ağlatmayan soğan ürettiler.
Tüm dünyanın aşçılarını gözyaşına boğan geni çıkararak ağlatmayan soğan
prototipini geliştiren Yeni Zelanda tarım ar-ge kuruluşu, yeni tip soğanın 10 yıl içinde piyasaya çıkmasını umuyor.

Japon araştırmacıların 2002'de soğanın içinde var olan ve gözyaşına neden
olan geni keşfetmelerinin ardından, Yeni Zelanda'da başlayan araştırma
programında yer alan Colin Eady, "İlk başta gözyaşına neden olan maddenin soğanı kesme eylemiyle kendiliğinden ortaya çıktığını düşünüyorduk. Ama Japon bilim insanları bize bu maddenin bir enzimle kontrol edildiğini gösterdiler" diye konuştu.

Yeni Zelanda'daki teknolojinin soğanlara DNA nakline olanak tanıdığını ve bu DNA'nın gözyaşına yol açan genin aktif hale gelmesine engel olacağını söyleyen Yeni Zelandalı araştırmacı, kısa süre önce Hollanda'daki bir sempozyumda sunulan buluşun, uzmanların büyük ilgisiyle karşılaştığını kaydetti.

Eady, sanayinin böyle bir ürün için kuvvetli beklentisine karşın, ağlatmayan
soğanın mutfaklara girmesi için 10-15 yıl gerektiğini söyledi.
Kaynak:

SOĞAN SAĞLIKTIR

soğanSOĞAN GÜLDÜRÜR:))

İçinde bol miktarda A,B ve C vitamini bulunan soğan, kalp ve prostat bozukluğu, sinir zafiyeti, cilt hastalıkları ve cinsel iktidarsızlık gibi birçok hastalığa iyi geliyor.

Soğanda bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı Maddeler, Antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım arttırıcı fermentler bulunduğunu kaydeden uzmanlar, soğanın kalp ve prostat bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti, romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı gibi hastalıklara iyi geldiğini, bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş Su ve üreyi dışarı attığını bildirdi. Soğanın, vücuttaki fazla Tuzu da dışarı attığını belirten uzmanlar, pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda şeker seviyesini düşürdüğünü kaydetti.

Fazla soğan yenen ülkelerde kanserin nadir görüldüğünü ve o ülke halkının uzun yaşadığını ifade eden uzmanlar, soğanın, karaciğeri ve bağırsakları dezenfekte edip zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu zehirlemesini önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü belirtti.

Ağızdaki soğan kokusunun giderilmesi için yemekten sonra Ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnenmesinin yeterli olduğunu belirten uzmanlar, soğanın patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yerde saklanması gerektiğini, çünkü soğanın patateslerden salınan nemle yumuşadığını ifade etti.

not:yazısı sadece bilgilendirme içindir. Hiç bir zaman kendi kendine tanı ve tedavi amacını taşımaz. Soğan şifa kaynağı ile ilgili sağlık probleminiz varsa mutlaka Doktorunuza danışmanız gereklidir.

diyadinnet.comdan alıntırdır..

SOĞAN MAKİNALARI KOLAYLIKTIR

Soğanları yeşil kısımlarını kesip büyüklüklerine göre ayıran daha sonra ayrı yerlerden sınıflandırılan soğanları çuvallanmasına imkan veren bir alet.